27 Mart 2010 Cumartesi

ARCHÆOPTERYX NEDEN BİR ARA GEÇİŞ FORMU DEĞİLDİR?


Evrimciler 19. yüzyıldan bu yana Archæopteryx hakkında spekülasyon yapmaktadırlar. Ağzında dişlerin, kanatlarında pençe benzeri tırnakların var olması ve uzun kuyruğu, fosilin bu açılardan sürüngenlere benzetilmesine neden olmuştur. Pek çok evrimciArchæopteryx'i "ilkel kuş" olarak tanımlamış, hatta bu canlının kuşlardan çok sürüngenlere yakın olduğunu iddia etmiştir. Ancak bu efsanenin çok yüzeysel olduğu; canlının kesinlikle "ilkel kuş" olmadığı, aksine iskelet ve tüy yapısının uçmaya son derece elverişli olduğu, sürüngenlere benzetilen özelliklerinin tarihte yaşamış ve hatta günümüzde yaşayan diğer bazı kuşlarda da bulunduğu zamanla ortaya çıkmıştır.

Günümüzde tanınan ornitologlardan (kuş bilimcilerinden) biri olan Alan Feduccia da bu görüşü savunmakta, Archæopteryx'in kuşların ilkel atası olduğu görüşüne karşı çıkmaktadır.122 Feduccia'nın belirttiği gibi; "Archæopteryx'in çeşitli anatomik özelliklerini inceleyen yeni araştırmacıların pek çoğu, bu canlının daha önce hayal edilenden çok daha kuş-benzeri olduğunu göstermiştir" ve "Archæopteryx'in theropod dinozorlara olan benzerliği çok büyük ölçüde abartılmıştır."123

Archæopteryx günümüz kuşlarından farklı bazı özelliklere sahiptir, ancak uçucu kuş olduğunu gösteren özellikleri ile gerçek bir kuştur.Archæopteryx'in birtakım özgün özelliklere sahip olması, bu canlının bir "ara form" olduğunu göstermemektedir. Archæopteryx'in sadece soyu tükenmiş bir kuş türü olduğunun ve yarı dinozor-yarı kuş gibi bir ara geçiş formu olmadığının delilleri kısaca şöyle sıralanabilir:

122. Alan Feduccia, "Birds are Dinosaurs: Simple Answer to a Complex Problem", The Auk, cilt 119, no. 4, Ekim 2002, s. 1187-1201.
123. Alan Feduccia, The Origin and Evolution of Birds, Yale University Press, 1999, s. 81.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder