Prof. Andy McIntosh |
- Prof. Andy McIntosh: Doğanın birçok yönü, canlıların tasarlanmış olduklarını göstermektedir… Uçan canlılar. Avustralya'ya büyük bir jumbo jet ile geldim. İniş sırasında yaptığı hassas manevraları izledim. Kanadın aşağı sarkan çok büyük kısımları, arkadan çıkarak kanat büyüklüğünü artırdı, böylece düşük hızda uçabilmek için gerekli kaldırma kuvvetini elde etti. Kanadın tam olarak çalışmasını sağlamak amacıyla yapılan tüm bu tasarım karşısında hayrete düştüm. Şimdi, hergün yere iniş yapan kuşların tasarlanmamış olduklarını mı söyleyeceğiz? Bir kitapta, Hong Kong'a iniş yapan bir uçağı ve o sırada yere konmak üzere olan bir şahinin fotoğrafını görmüştüm. Eğer kuşlara ve uçaklara aynı anda bakarsanız, birinin tasarlandığını diğerinin ise tasarlanmadığını mı söyleyeceksiniz? Ben bunu bilimsel açıdan mantıksız bulurdum.
- Günümüzde uçuşun gerçekleşebilmesi için, tasarım sürecinde binlerce saat çalışma ve çok yüksek teknoloji gerekir.
- Prof. Andy McIntosh: Kesinlikle -[ateist evrimci] Richard Dawkins gibi- uçmanın bir şekilde tesadüf eseri oluştuğu -bir canlının zıpladığı, sonra mutasyonun onun yapısına küçük eklemeler yaptığı, böylece daha uzağa zıpladığı ve bu şekilde devam ettiği- görüşüne sahip insanlarla aynı düşüncede değilim. Bu [gerçeklere] uymuyor. Bu canlıların tesadüf ve seleksiyon sonucu ortaya çıkmadıkları, aksine tasarlanmış oldukları açıktır.
- Uçmaya olan özel ilginizin sebebi nedir?
- Prof. Andy McIntosh: Ben aslında aerodinamikçiyim. Doktoramı aerodinamik bölümünde yaptım. Özellikle kuş uçuşu çok çarpıcıdır. Tüyleri düşünün. Eğer bir tüye mikroskop altında bakacak olursanız, ana gövdeyi ve bundan sola ve sağa doğru çıkan tüyleri, bu tüylerden yine sola ve sağa çıkan daha da küçük tüycükleri görürsünüz. Burada ilgi çekici olan sola dönük olanların kancalara, sağa dönük olanların kabartılara sahip olmasıdır.
- Bu, tüylerin birbirine nasıl kilitlendiğini açıklar.
- Prof. Andy McIntosh: Evet bu doğru. Tüy öyle tasarlanmıştır ki, eğer onu bükecek olursanız, onunla birlikte herşey bükülür. Böylece kancalar kabartılara tutunur ve kabartılar üzerinde kayarlar. Böyle hafif ve kullanışlı yapılar bir makine mühendisinin rüyasıdır. Eğer siz böyle kaygan bir ekleme sahip olsanız, eklemi mutlaka yağlamak gerekecektir. Kuş ise, bunu yapabilmek için, kafasını boynunun etrafında 1800 çevirir ve gagasını omurgasının arkasında aşağıda bulunan küçük yağ bezlerine bastırır. Sonra da tüylerini tarar. Bu yağı tüylerinin üstüne sürer böylece tüyler mükemmel şekilde birleşirler ve bu hareketli bağlantılar yağlanmış olur. Bu bir mühendislik harikasının sadece çok küçük bir parçasıdır. Aynı gerçek, kuşların bizimkilerden farklı olarak içleri boş kemiklere sahip olması için de geçerlidir. Özellikle daha büyük kuşlarda, yeterince güçlü olmak için, bu hafif kemiklerin genelde çapraz kirişleri bulunur. Uçakta bu dizayna Warren kirişi (Warren's truss) adını veriyoruz. Bunu ilk aşamada kuşlardan taklit ederek yaptık… Tasarım bana her yerden sesleniyor.1Görüldüğü gibi dogmatik evrim inancıyla belirli düşünce kalıpları içerisinde kalmayan her kişi, canlılardaki üstün yaratılışı kolaylıkla görebilir. Bunlara tesadüflerle açıklama getirmeye çalışmanın mantıksızlığını anlayabilir ve Allah'ın canlılar üzerindeki tasarımını takdir edebilir. Bu bilince sahip olan insanlardan Kuran'da şöyle söz edilmektedir:
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Allah, herşeye güç yetirendir. Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ardarda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi, 189-191)
1. "Flying high", an interview with Dr Andy McIntosh by Chris Field, Creation Ex Nihilo, Mart-Mayıs 1998, vol. 20, no. 2, ss. 28-31.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder