27 Mart 2010 Cumartesi

Archæopteryx'in lades kemiği ve sonradan bulunan göğüs kemiği:


Dinozorlar köprücük kemiğine sahip değildir, ancak bütün kuşlar gibi Archæopteryx de bir lades kemiğine (köprücük kemiğine) sahiptir. Anatomist David Menton, Archæopteryx'in lades kemiğinden şu ifadelerle söz eder:
Archæopteryx güçlü bir lades kemiğine (furkula kemiğine) sahiptir. Kuşlar uçtukça hareket eden X-ışını yöntemi kullanılarak, yakın zamanda yapılan bazı etkileyici çalışmalar, [kuşun] omuz kemerinin uçuş sırasında, kanat darbelerinin inanılmaz kuvvetine karşı koyabilmek için, nasıl esnek olması gerektiğini göstermektedir. Gerçekten de her kanat darbesinde lades kemiğinin nasıl esnediğini görebilirsiniz.124
ARCHAEOPTERYX BİR ARA GEÇİŞ FORMU DEĞİL SOYU TÜKENMİŞ BİR KUŞ TÜRÜDÜR


Archæopteryx günümüz kuşları ile çok sayıda ortak özelliğe sahiptir:
• Tüyler
• Furkula ya da lades kemiği
• İçi boş kemikler
• Göğüs boşluğundaki bölüm
• Pelvis ve bacaklar
Archæopteryx uçucu bir kuşun sahip olması gereken tüm özelliklere sahiptir. Dişli çene, pençe gibi sahip olduğu özellikler ise, bir kısım evrimcilerin iddia ettiği gibi onu bir ara geçiş formu yapmaz. Bu özellikler sadece, onun farklı bir kuş türü olduğunu göstermektedir.

1990'lara dek Archæopteryx'in "sternum"unun, yani göğüs kemiğinin olmaması, canlının uçamayacağının en önemli kanıtı olarak gösterilmekteydi. (Göğüs kemiği, uçmak için gerekli olan kasların tutunduğu, göğüs kafesinin altında bulunan bir kemiktir. Günümüzde uçabilen veya uçamayan tüm kuşlarda, hatta kuşlardan çok ayrı bir familyaya ait olan uçabilen memeli yarasalarda bile bu göğüs kemiği vardır.)
Ancak 1992 yılında bulunan yedinci Archæopteryx fosili, bu tartışmanın yanlış olduğunu gösterdi. Zira bu son bulunan Archæopteryxfosilinde, evrimcilerin çok uzun zamandır yok saydıkları göğüs kemiği bulunuyordu.125 Nature dergisinde bu yeni bulunan fosil şöyle anlatılmaktadır:
Son bulunan yedinci Archæopteryx fosili, uzun zamandır varlığından şüphe edilen, ama hiçbir zaman ispatlanamayan bir dikdörtgensel göğüs kemiğinin varlığına işaret ediyor. Bu canlının uzun mesafelerde uçuş yeteneği hala spekülasyona dayalı, ama göğüs kemiğinin varlığı, güçlü uçuş kaslarının olduğunu gösteriyor.126
Alan Feduccia ise bu konu ile ilgili olarak şu yorumda bulunmaktadır:
Archæopteryx'in sağlam lades kemiği (furkulası), iyi gelişmiş bir göğüs kası (pectoralis) için uygun bir çıkış noktası oluşturacaktı... Dolayısıyla Archæopteryx'in bir kara hayvanı olduğu tezi geçersizleşmiştir. Archæopteryx'in göğüs kemerinde, onun kuvvetli bir uçucu olmasını engelleyecek bir şey yoktur.127
Bu bulgu, Archæopteryx'in tam uçamayan yarı kuş olduğu yönündeki iddiaların en temel dayanağını geçersiz kılmıştır.

124. "Bird Evolution Flies out the Window", An anatomist talks about Archæopteryx: David Menton with Carl Wieland, Creation Ex Nihilo, cilt 16, no. 4, Temmuz-Ağustos 1994, s. 16-19. 
125. Nature, cilt 382, 1 Ağustos 1996, s. 401.
126. Nature, cilt 382, 1 Ağustos 1996, s. 401.
127. Storrs L. Olson, Alan Feduccia, "Flight Capability and the Pectoral Girdle of Archæopteryx", Nature, no. 278, 15 Mart 1979, s. 248. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder