Kuşlar ve sürüngenler arasında birçok yapısal farklılık bulunur. Bunların en önemlilerinden biri kemiklerin yapısıdır. Çünkü uçuş açısından kemiklerin yapısı, kuşlar için son derece önemlidir. Kemiklerin hem sağlam hem hafif olmaları gerekmektedir. Kuşlarda -tam ihtiyaca yönelik olarak- kemikler ince, içi boş ve -bu boşluklu yapısına rağmen- oldukça sağlamdır. Bu şekilde hafif olan kemikler kuşların daha rahat uçmalarını sağlamaktadır. Ayrıca kuş iskeleti, hava direncini en aza indiren dar kemiklerden oluşmuştur. Bu kemikler havalanmak ve havada kalmak için gerekli olan enerji miktarını da azaltmaktadır. Sürüngenlerde ise kemikler ağır, kalın ve dolgulu yapıdadır.
Bir Fregat kuşunun kemiklerinin toplam ağırlığı 118 gramdır. Bu miktar, hayvanın tüylerinin toplam ağırlığından daha azdır. Kemiklerin bu derece hafif olması uçuş açısından son derece önemli rol oynar. Kuşlarda -tam ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde- kemiklerin ince, içi boş ve sağlam olması, evrimcilerin tesadüf iddialarını geçersiz kılan örneklerden biridir. Yüce Rabbimiz, Kuran'da bildirildiği gibi "... herşeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir." (Furkan Suresi, 2) |
Kuşların göğüs kemikleri güçlü kaslar için dayanak noktası görevini görecek şekilde geniştir. Köprücük kemikleri sıkı, birbirine kenetlenmiş ve bükülmezdir. Her ne kadar birbirine bağlanmış kaburga kemikleri eğilmez, bükülmez bir kafesi oluştursalar da, kemiklerin çoğunun içi oyuktur; boru biçiminde çelik gibi hafif ve aynı zamanda güçlüdürler. Leğen ve kuyruk sokumu kemikleri sağlam bir yapı oluşturacak şekilde birbirine kaynamıştır. Sonuçta kuşların bedeni, hafiflikle gücü birleştirmektedir.41Kuşların söz konusu özgün anatomisi, sürüngenlerden tümüyle farklıdır. Ancak buna rağmen, hiçbir somut delile dayanmayan "dinozor-kuş evrimi" senaryosu ısrarla savunulmaktadır. (Bu konu ile ilgili örneklere ileriki bölümlerde detaylı olarak değinilecektir.)
Bu arada bazı kavramlar da yanlış anlaşılarak teoriye delil zannedilmektedir. Örneğin bazı evrimci yayınlarda, dinozorların kalça kemiklerindeki farklılıklardan yola çıkılarak, kuşların dinozorlardan evrimleştiği öne sürülmektedir. Söz konusu kalça kemiği farklılığı, Saurischian(sürüngen-benzeri kalça kemerliler) ve Ornithischian (kuş-benzeri kalça kemerliler) gruplarına bağlı dinozorlar arasındadır. İşte bu "kuş-benzeri kalça kemerli dinozorlar" kavramı, zaman zaman "dinozor-kuş evrimi" iddiasına bir delil olarak algılanmaktadır. Oysa söz konusu kalça kemeri farklılığı, kuşların sözde atalarının dinozorlar olduğu iddiasına hiçbir destek sağlamamaktadır. Çünkü Ornithischian (kuş-benzeri kalça kemerliler) gruplarına bağlı dinozorlar, diğer anatomik özellikleri açısından hiçbir şekilde kuşlara benzemez. Örneğin kısa bacaklara, dev bir gövdeye, zırha benzer pullu bir deriye sahip olan (hatta savaş tanklarına benzetilen) Ankylosaurus, Ornithischian grubuna bağlı kuş-benzeri kalça kemerli bir dinozordur. Buna karşılık, bazı anatomik özellikleri ile kuşlara benzetilebilecek olan, uzun bacaklı, kısa ön ayaklara sahip ince yapılı Struthiomimus ise Saurischian (sürüngen-benzeri kalça kemerliler) grubuna dahildir.42
Ornithischian (kuş-benzeri kalça kemerlilere ait) kalça kemiği (üst sağ) Saurischian (sürüngen-benzeri kalça kemerlilere ait) kalça kemiği (üst sol)Evrimciler dinozorların kalça kemiklerindeki farklılıkları da evrimci propagandaya malzeme yapmaktadırlar. Ancak söz konusu kalça kemiği farklılığı kuşların atalarının dinozorlar olduğu iddiasına hiçbir destek sağlamaz. Çünkü iki canlı grubu arasında daha aşılması gereken çok büyük anatomik farklılıklar vardır. |
"Kuşlar dinozorlardan türemiştir" teorisiyle ilgili daha pek çok problem vardır. Theropodların ön ayakları en eski kuş olarak kabul edilen Archæopteryx'e kıyasla, vücutlarına göre çok küçüktür. Bu canlıların ağır vücutları da düşünüldüğünde, ayakların bir tür "ön-kanat"a (proto-wing) dönüşmesinin mümkün olmadığı açıkça görülmektedir. Theropod dinozorların çok büyük bölümü (kuşlarda bulunan) semilunatik bilek kemiğinden yoksundur ve Archæopteryx'te hiçbir benzeri bulunmayan bazı bilek parçalarına sahiptir. Ayrıca dinozorların -kuşların atası olamayacağına dair- ön bacak yapılarında da çok güçlü deliller vardır. Feduccia tarafından yönetilen bir ekip, kuş embriyolarını mikroskop altında incelemiş ve bu çalışmaları Sciencedergisinde yayınlanmıştır.43 Feduccia ve ekibinin bulguları şu şekilde rapor edilmiştir:
Yeni araştırma, kuşların dinozorların sahip olduğu embriyonik başparmağa sahip olmadığını gösteriyor ki, bu da bu türlerin yakından ilişkili olmasının neredeyse imkansız olduğunu gösterir.44
Sürüngen-kuş evrimi teorisi, tarihe Darwinizm'in ne denli büyük yanılgılara yol açabileceğinin bir örneği olarak geçecektir. Bunu şimdiden gören bilim adamları gerçeği dile getirmektedirler. Örneğin Alan Feduccia şöyle demektedir:
25 sene boyunca kuşların kafataslarını inceledim ve dinozorlarla aralarında hiçbir benzerlik görmüyorum. Kuşların dört ayaklılardan evrimleştiği teorisi, paleontoloji alanında 20. yüzyılın en büyük utancı olacaktır.45Kansas Üniversitesi'nde eski kuşlar üzerinde uzman olan Larry Martin ise şunu söylemektedir:
41. Henry Gee, In Search of Deep Time: Beyond the Fossil Record to a New History of Life, Comstock Publishing Assc., ABD, 1999, s. 172.Doğrusunu söylemek gerekirse, eğer dinozorlarla kuşların aynı kökenden geldiklerini savunuyor olsaydım, bunun hakkında her kalkıp konuşmak zorunda oluşumda utanıyor olacaktım.46
42. Duane T. Gish, Dinosaurs by Design, Master Books, AR, 1996, s. 65-66.
43. A. C. Burke, A. Feduccia, "Developmental Patterns and the Identification of Homologies in the Avian Hand", Science, cilt 278, no. 5338, 24 Ekim 1997, s. 666-668.
44. The Cincinnati Enquirer, 25 Ekim 1997.
45. Pat Shipman, "Birds Do It... Did Dinosaurs?", New Scientist, 1 Şubat 1997, s. 28.
46. Pat Shipman, "Birds Do It... Did Dinosaurs?", New Scientist, 1 Şubat 1997, s. 28.
KUŞLARIN KEMİKLERİNDEKİ UÇUŞA ELVERİŞLİ TASARIM YARATILIŞIN DELİLLERİNDEN BİRİDİR |
Kuşun leğen kemiğinde (pelvis) de bu birleşik yapı hakimdir. Kalça, kasık ve kuyrukla ilgili kemikler, bacak, kuyruk ve karın kaslarının yapışması için birleşmiştir. Bu birleşim güç sağlar. Kuşun kuyruğu ile ilgili kemiklerin birleşik olması ise kuyruktaki tüyleri ve kasları destekler. Bu yapı kuş için çok önemlidir, çünkü kuşun kuyruğu uçuş esnasında dümen görevi görür. |
Ucu çengel gibi duran çıkıntılar, kuşun göğsünde bulunan yedi kaburganın geriye doğru bakan uzantılarıdır. Bu uzantılar, akciğer ve kalbin çevresindeki göğüs kafesi boşluğunu güçlendirirler. Bu da, yaşam için gerekli organları, uçuş sırasında oluşan kuvvetten ve dalıcı kuşları da suyun altında maruz kaldıkları basınçtan korur. Öndeki beş kaburga ise omurgayı sternuma bağlar. Göğüse ait bu omurlar, kanat çırpma ile oluşan kıvrılma ve eğilmelere karşı koymak için sıkı sıkıya bağlı durumdadırlar. |
Kuş kafatasındaki en belirgin farklılık, dişlerinin ve onları destekleyecek ağır çene kemiklerinin bulunmamasıdır. Kuşlarda çiğneme hareketi, kuş midesinin iki odacığından biri olan ve kuş gövdesinin yer çekimi merkezine önemli ölçüde ağırlık oluşturan taşlığa kaydırılmıştır. Bu da uçuşun daha az yorucu olmasını sağlar. Ayrıca kuşların yüz kemikleri ve gagaları da yoğun değildir, onun yerine güç kaybı olmadan ağırlığı azaltacak şekilde örülmüş ağ benzeri bir yapı vardır. |
Kolun yapısı, üst kol kemiğini (humerus), ön kol kemiğini (radius), dirsek kemiğini (ulna) ve bilek kemiğini (carpal) içerir. Kuşlarda, temel uçuş kasları yalnızca kol kemiklerine bağlıdır; bu yüzden etkili kuvvete karşı dayanıklıdırlar. Kuşların üst kol kemiği de, zorlu kuvvetlere dayanıklılık sağlayacak şekilde kısa ve sağlamdır. Dirsek kemiği üzerindeki çıkıntılar, ikincil uçuş tüylerinin kanat kemiklerine bağlandığı yerlerdir. Kuşun elindeki kemikler (bilek ve el tarağı kemiği) ise birincil uçuş tüylerine tam destek verecek şekilde birleşmiştir. |
Kuşların bacaklarındaki kemiklerin -uyluk, incik (kaval kemiği) ve fibula (kayış kemiği)- dizilimi de son derece özeldir. Aşağı bacak kemiklerinin geniş bağlanma noktaları, kalkış, iniş, koşma ve sekme gibi hareketlerde sarsıntının emilmesinde yardımcı olurlar. Ayakların alt kısmında bulunan kemikler de birleşiktir. Bu yapı ayak sesini kısmen emen ekstra bir uzunluk oluşturur. Koşarken ya da sıçrarken ileriye doğru atılmak için fazladan güç sağlar. Kuşlar ayaklarının değil ayak parmaklarının üzerinde yürüdükleri için, ayak parmakları da gövdeyi dengeli bir biçimde taşıyacak özel bir tasarıma sahiptir. |
Kol ve bacak kemiklerindeki kemikli destektir. İskeletin kanat çırpmasını mümkün kılan en belirgin parçalarından biri sternum çıkıntısıdır. Bu, kanatları kaldıran ve indiren kasları destekler. Yoğun kanat çırparak uçan kuşlarda omurganın yassı kemiği çok genişken, süzülerek uçan kuşlarda daha dardır. Trioseal kanal, kanatları kaldıran kaslara yapışık tendonlar için bir çeşit kasnak oluşturur, böylece onlar da omurgaya bitişik olarak bulunurlar. Geniş, birleşmiş köprücük kemikleri (toplu olarak furkula olarak adlandırılır) uçuş esnasında ciddi şekilde büzülen kasların esnemesine imkan sağlar ve bu yapı yalnızca kuşlarda bulunur. Geniş korakoid kemikler ise göğüse, uçuş kaslarının kuvvetine karşı destek sağlarlar. Aksi takdirde, göğüs uçuş sırasında büyük hasar görürdü. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder