Kuşların uçuşunda itici gücün sağlanması, canlılardaki en etkileyici yönlerden biridir. Kuşların uçuşunda teknolojik olarak taklit edilemeyen pek çok çözüm bulunmaktadır. Bir uçak havada kalmak için oldukça yüksek bir uçuş hızına sahip olmalıdır. Fakat kuşlar daha yavaş uçmak için kanat çırpmalarından kaynaklanan yukarı hava akımından da faydalanırlar. Kuşun kanatları bir yandan pervane gibi hareket ederken, bir yandan da taşıyıcı yüzey görevi görür. Bu fonksiyonun verimi oldukça yüksektir ve teknolojik imkanlarla halen elde edilememektedir. Örneğin bir yağmur kuşu çok hassas bir hesap gerektiren yakıt tüketimi ile uçar. Yağmur kuşları (Pluvalis dominica fulva) kışı geçirmek üzere Alaska'dan Hawai'ye göç ederler. Bunun için okyanus üzerinden dinlenmeden aralıksız uçmaları gerekir, çünkü rotaları üzerinde ada yoktur ve yüzücü kuşlardan da değildirler. 4.000 kilometrelik yolu 88 saatte katederken, kanatlarını 250.000 kez durmaksızın çırparlar. Vücut ağırlıkları olan 200 gramın 70 gramı yakıt olarak kullanılır. Yapılan hesaplamalara göre bu kuş uçabilmesi için gerekli olan itici kuvveti ve ısıyı elde etmek için saatte vücut ağırlığının %0,6'sını tüketir. Bu durumda 72 saat sonunda -yolculuk için gerekli zamanın %81'inde- tüm yakıtı olan 70 gram yağı tükenecektir. Bu da kuşun varış noktasına gelmeden 800 km evvel, okyanusa düşeceği anlamına gelir. Ancak yağmur kuşları böyle bir durumla karşılaşmazlar. Çünkü bu kuşlar "V" dizilimi oluşturarak toplu bir biçimde uçarlar, böylece %23'lük bir enerji tasarrufu elde ederler. 88 saatin sonunda, geriye 6,8 gram yağları kalır.2 Ancak bu kalan yağ da gereksiz değildir; rüzgarların ters yönlerden eseceği zor durumlar için bir tedbir olarak saklanmaktadır. Görüldüğü gibi küçücük bir kuş minumum yakıtla son derece zorlu bir yolculuğu gerçekleştirebilmektedir. Alman Federal Fizik ve Teknoloji Enstitüsü'nde yönetici olan profesör Werner Gitt, bu kuşların yakıt tüketimindeki tasarrufları karşısındaki hayranlığını şöyle dile getirmektedir: Olağanüstü derecede düşük bir yakıt tüketimi vardır, saatte kendi ağırlığının sadece %0,6'sını yakar. Bu, insan yapımı hava araçlarıyla karşılaştırdığımızda çok çarpıcıdır. Aynı oran helikopter için %5 ve bir jet uçağı için de %12'dir.3Bu sayıların elde edilmesi için konusunda uzman kişilerin karmaşık hesaplar yapmaları gerektiği düşünülürse, bir kuşun böylesine hatasız bir yakıt hesabını kendi kendine elde etmesinin mümkün olmadığı konusunda herkes hemfikir olacaktır. Ayrıca buradaki dikkat çekici bir diğer husus da kuşun başarısızlıkla sonuçlanan her uçuşunun, onun ölümü anlamına gelmesidir. Bu uçuş için en ideal yakıt tüketimini deneme yanılma ile öğrenmesi, tecrübelerini kendisinden sonraki nesillere aktarması gibi bir durum da söz konusu değildir. Dolayısıyla bu kuşun hayati tehlike taşıyan böylesine uzak ve zorlu bir uçuşu gerçekleştirmesi için, doğduğu andan itibaren en ideal uçuşu yapabiliyor olması gerekmektedir. Bir kuşun aşağıdaki bilgilere kendiliğinden sahip olması ve bu bilgileri kullanması da elbette ki imkansızdır: Gideceği yere en kısa mesafenin hangi rotada olduğunu, Gideceği yerin uzaklığını, Gideceği yere saatte kaç km hızla gitmesi gerektiğini, Bu mesafeyi katetmek için ne kadar enerjiye ihtiyaç duyacağını, Bunun için ne kadar yağ depolaması gerektiğini, Yakıt tüketimini azaltmak için diğer kuşlarla birlikte "V" diziliminde uçması gerektiğini, Hava koşullarının değişimine karşı tedbir olarak bir miktar yakıt ayırması gerektiğini... Hiçbir tesadüfi, bilinçsiz mekanizma bir kuş için en ideal uçuş şeklini, hızını, ne kadar yakıta ihtiyaç duyacağını tespit edemez. Bilinç ve akıldan yoksun, karar verme, muhakeme ve yargı gibi yetenekleri olmayan bu canlıların son derece akılcı plan ve tekniklerle uçmaları, buna uygun vücut tasarımına sahip olmaları tek bir gerçekle açıklanabilir: Bu canlılar yaratıldıkları ilk andan itibaren kendilerine verilen ilhamla hareket etmektedirler. Onlar herşeyi yaratan Rabbimiz'in emri ve denetimi ile yaşamlarını sürdürmektedirler. 1. Werner Gitt, In the Beginning was Information, 3. baskı, Almanya, 2001, s. 241. 2. Werner Gitt, In the Beginning was Information, 3. baskı, Almanya, 2001, s. 243. 3. Werner Gitt, In the Beginning was Information, 3. baskı, Almanya, 2001, s. 243. |
1. John Downer, Supernature, The Unseen Powers of Animals, Sterling Publishing Co., Inc., New York, 1999, ss. 114-117. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder